Sorusuna tek bir cevap vermek güç; ancak Yalın Düşünce gözlüğüyle bir şirketi incelediğimde gözlemlediğim sorunlar, aslında Yalın Düşünce’nin 5 temel sütunundaki eksiklikler kadar temel kaidede de problemler olduğuna işaret ediyor.
Hatırlarsanız Yalın Ev’in bu 5 sütundan oluştuğundan bahsetmiştim. Bahsetmeye de sıklıkla devam edeceğim.Neydi bu sütunlar Değer, Değer Akışı, Sürekli Akış, Çekme ve Mükemmellik… Burada oturup bu sütunları tek tek ele almayacağım. İsteyenler yine web sitesinde bu başlıklara gidip ne anlama geldiğini öğrenebilir. Ben bugün bu 5 sütunun ne işe yaradığından çok bu 5 sütunun oturduğu kaidenin sırrını ve bizim işletmelerde olmayan bu kaidesizliğin-tabansızlığın yol açtığı sorunları ele alacağım. Bu ana sütınlar KÜLTÜR kaidesi üzerinde durduğundan sadece sütunlar bir işe yaramıyor.
Bu ev benzetmesini çok abarttığımı iddia edenler bu işin yalnızca araçlardan ibaret olduğunu düşündükleri için beni biraz sıkıcı bulabilirler; ancak bir ev sadece kolonları, sıvası, kiremitleri ile var olmaz; Yalın Ev içinde yaşanılan, canlı bir varlıktır.Bir şirket kültürü, bir anlayış, bir içsel motivasyon olmadan bu evde hayatınızı sürdürmeniz imkansızdır. Temelsiz, tabansız bir bina en küçük sarsıntıda yıkılmaya mahkumdur. Dolayısıyla çalışanlarınızı işin içine katmadan; “aman ben süpermarket kurdum, ben kanban sistemi ile sipariş çekiyorum, jidoka araçlarım bir harika, andonlarım pek bir güzel; Kaizen yapmadan duramam” gibi sözler söyleyen orta ve/ya üst kademe yöneticiler sadece ve sadece kendilerini kandırıp; kitabi bilgileri uyguladıklarını sanmaktan daha da öteye gidemezler.
Sahadaki operatörün varlığı ve gücünü arkanıza alarak, onları bu işin bir parçası haline getirerek; onlara müdürlük amirlik taslayarak değil; gerçek bir lider gibi davranıp yol göstererek; sahaya sıkça inip sayıkladığınız kaizen faaliyetlerinin sürekliliğini denetleyerek ancak ve ancak Yalın’ı işletmenizde uyguladığınızı iddia edebilirsiniz. Aksi halde sadece bilgi dağarcığınızı biraz genişletip kendi kendinizi tatmin etmeye devam edersiniz.
Bu işin ruhunu yakalamak; sadece söylemlerle kalmadan, fiiliyatta kendiniz bizzat uygularak Genchi Gembutsu yapıp yerinde gidip görerek, faaliyetleri bizzat takip edip aksiyonları PUKÖ döngüsü çerçevesinde “3M‘i yok etmek” temel mantığı ile denetleyerek; takım yapılanmalarını etkin kılıp çalışanlarınızı hedeflerinizin bir parçası yapıp “ben bu şirketin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum!” dedirtmeyi hedefleyerek ulaşılabilen meşakkatli bir süreçtir.
Evdeki bozuk musluğu tamir etmek için yapı marketinden bir takım çantası almakla iş çözülmüyor. Onu kullanabilecek ve hangi aletin hangi müdahaleye yaradığını anlayacak bir bilgi birikimine sahip olmak gerekiyor. Diyelim evdeki musluğu tamir edecek aletler de bilgi de sizde; çok da yeteneklisiniz, musluğu tamir ettiniz; ama orada sadece kendinizsiniz. İşletmelerdeki organizasyonel yapı yerine salt benliğinizlesiniz. İşte asıl mesele kendi kişiliğinizle özdeşleştirdiğiniz bu tamir faaliyetini şirketin boşa akan para musluklarında, organizasyonel ruhu ortaya koyacak şekilde yapılandırmak. Tek bir vücut gibi ortak hedefe odaklanıp bu vücudun ruhu olan KÜLTÜRü ortaya koymak…
Eğer işletmedeki bu dönüşümün beyni siz iseniz; sadece düşünce gücüyle o musluğu tamir etmek pek de olası değil; ellerinize kaslarınıza komut verip, o contayı oraya bağlamalı; israfın akmasını önleyecek faaliyeti bizzat yürütmelisiniz. İlk başta anahtarı düzgün kullanamayabilirsiniz, elinize yüzünüze bile bulaştırabilirsiniz; ama biraz zaman geçtikten sonra bazı şeyler refleks halini almaya başlayınca başta beyniniz ile kontrol ettiğiniz birçok şeyin alışkanlık haline geldiğini fark edeceksiniz. Kaslarınızın bazı şeyleri öğrenmeye başladığını ve o contayı sıkarken eskisi kadar yorulmadığınızı göreceksiniz.İşte o zaman rahat olabilirsiniz maya kültürünüz tutmuştur.
Matrix’teki Neo gibi kaşığı salt beyin gücünüzle eğip bükmeden önce elinize alıp o kaşığı biraz kıvırmayı BİZZAT denemelisiniz. Bu dönüşümün şirketteki beyni siz iseniz; sahada vardiya boyu çalışan mavi yakali kaslarınızın bazı şeyleri öğrenme kabiliyetinin varlığını kabul etmelisiniz. Dönüşümü sağlayacak gerçek fedailerin kaslarınız olduğunun farkına vardığınızda alet çantasını fırlatıp atmaktan daha iyi bir yol olduğunu anlamış olacaksınız.
Sevgiler
CY
2 yorum
Eğer bir firma yalına geçmek istiyorsa bence de yapması gereken en önemli şey yalın felsefesi ve bunun beraberinde getirdiği kültürü kendi çalışanlarına düzgün bir biçimde anlatıp zaman içerisinde de onların bunu özümsemesini sağlamak. Geri kalan faaliyetler ancak bu temelin üzerine oturtulabilirse işlevsel oluyor. Eğer felsefe ayağı çeşitli kaygılardan dolayı güdük kalırsa yapılan işler o döneme ait bir trend gibi algılanıyor ve hem istendiği kadar faydalı olmuyor hem de bir denetleyen olmadan uygulamalara devam edilmediği için standartlaşma da sağlanamıyor.
Şu an çalıştığım firmada altı sigma kullanılarak bir dönüşüm projesi oluşturulmaya çalışılıyor. Ancak sadece üst yönetimin tam olarak eğitim almış olması ve diğer çalışanlar için aynı hassasiyetin gösterilmemesinden dolayı altı sigma firma içinde bir şeylere kızmak için kullanılan bir kelime haline gelmiş durumda. Çalışanlar açısından altı sigmanın getirdiği sadece daha fazla iş yükü ve oluşturmak zorunda kaldıkları bir sürü veri tablosu. Halbuki bu tabloları boşa değil de bir amaç için oluşturdukları tam olarak bu kişilere anlatılsaydı hem tablolar daha düzgün olurdu, hem de ilerdeki projeler için bir manivela oluşturulurdu diye düşünüyorum.
Sözün özü bu tür dönüşümler için yapılan şeyin personele gerekirse uygulamalı olarak özümsetilmesi en acil konulardan biri.
Yazdıklarınız aynı zamanda yalın uygulamaların neden bizzat proses sahipleri tarafından sahiplenilmesi gerektiğini çok güzel açıklıyor.Yalın dönüşüm Üst yönetim tarafından yazılmaya başlanan yalın kitabının bizzat en son çalışan tarafından uygulanıp, tekrardan en son çalışanlarca yazılmasıyla başarılabilir.