Yazar: Can Yükselen

İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunu olan Can Yükselen, 2009 yılından beri Yalın Dönüşüm ve Yalın Yönetim alanında çalışmaktadır. Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimini tamamladıktan sonra Doktora öğrenimine İTÜ Endüstri Mühendisliğinde devam etmektedir. Toyota Türkiye’nin “Undergraduate Development Programme”ını tamamlamıştır. Yalın Enstitü’de 14 yıl eğitim ve danışmanlık alanlarında aktif görev almıştır.Can Yükselen, bugün sektöründe lider otomotiv, gıda, teknik tekstil, beyaz eşya ve demir-çelik, metalurji endüstrisindeki birçok işletmeye eğitim ve danışmanlık desteği vermektedir. Geliştirip kurguladığı simülasyon eğitimleri, gemba workshop’lar ile 100’ün üzerinde firmaya Yalın’ı uygulamalı şekilde aktararak danışmanlık hizmeti vermeye devam etmektedir.

22-23 Mart tarihlerinde Yalın Enstitü’nün desteği ile geliştirdiğim İş Dengeleme (Yamazumi) Simülasyonu, Yalın Enstitü’nün çiçeği burnunda eğitimi. Geçtiğimiz hafta gözbebeğim olan bu eğitimi danışmanlarımızdan Murat Bedük ile birlikte Türkiye’nin en büyük ofis gereçleri üreticisi BuroTime’da başarıyla uygulama imkanı buldum. Üretimde yaşanan birçok probleme ışık tutan, sürekli gelişim (Kaizen) olgusunu uygulamalı olarak katılımcılara yaşatan İş Dengeleme Simülasyonu, Lego’lar yardımıyla simule edilmiş bir fabrikada klasik atölye kavramından iş dengesi kurulmuş montaj hatlarına dönüşen bir deneyimi katılımcılarına yaşatıyor. Konfiçyus’un bu konuda söylediği unutulmaz sözü ışığında İş Dengeleme Simülasyonu; sadece slaytlardan ibaret eğitimlerle sıkıcı bunaltıcı ortamlarda sıkılan katılımcılar yerine, uygulayan, uygularken öğrenen ve öğrendiklerini kalıcı…

Devamını Oku

Taiichi Ohno’nun 25. yaş gününü kutlamış LEI ; ki aslında kendisi eğer yaşasaydı 2 gün önce 100 yaşına basmış olacaktı. Çünkü Bay Ohno 29 Şubat doğumlu… Bu detay ile ilgili geçtiğimiz günlerde LEI’nin paylaştığı kutlama metnini Buradan okuyabilirsiniz. Kendisinin doğum gününe ithafen paylaştığım kendi sözü hakkında biraz düşünmenizi istiyorum. Önümüzdeki günlerde bunun hakkında çoook yazı okuyacaksınız çünkü.

Devamını Oku

Son iki yazımda Değer kavramını daha net bir şekilde anlatmış; birinde müşteri gözünden diğerinde ise üretici gözünden Değer’in ne demek olduğunu anlatmıştık.Ama bu sefer geçenki yazılar gibi yapmayıp önceki anlattıklarımıza biraz değineyim ki  “Ben bu yazıyı anlamak için bundan öncekileri hep okumak zorunda mıyım kardeşim!” demeyin. Ne demiştik kısaca bir anlatalım. Önce Yalın Düşünce’den bahsetmiş; kendi düşünce yapımızdaki sistematik hataların, yarattığımız süreçlerdeki yanlışlara yol açtığını ve bu yanlışlara sığınarak nelerden şikayet ettiğimizi anlatmaya çalışmıştık. Aslında Yalın Düşünce’yi düşünce yapımızdaki yanlışları düzelttikten sonra anlatacağımızdan bahsetmiş ve Yalın Düşünce’nin Y’si Değer ile yola koyulmuştuk. Değeri müşteri gözünden tanımladıktan sonra üretici gözünden ne…

Devamını Oku

“Madem artık değeri müşteri gözünden tanımladık gerisi üreticiye kalmış arkadaş benim umrumda bile olmaz!” deyip kestirip atamıyoruz maalesef… “Hizmeti ve/ya ürünü yaratanların yani üreticilerin -ki hizmet sektöründekileri de hizmeti üretenler olarak tanımlıyorum- bakış açısından değer nedir?” diye sormaya devam edelim. “Gözlerimizi kapadığımızda çoğumuzun aklına gelen meta para ise ve aslında her üretici de birer tüketici olduğuna göre; aynı zamanda da üreticiler de tüketim yapan insan topluluklarından oluştuğuna göre Değer’in üretici gözünden de pek fazla bir farkı olmaması gerekir” diyenlerin hakkını yememek lazım. Bu tanım bir açıdan doğru olarak kabul edilebilir.Çünkü; eğer müşteri para ödemeye hazır olduğu her şeyi ona “Değer” buluyorsa;…

Devamını Oku

Geçtiğimiz hafta Yalın Düşünce’nin ne olduğunu anlatır gibi yapsam da; aslında sizlere yaşadığımız dünyadaki problemlere ne kılıflar uydurduğumuzu ve ne tür bahanelere sığınıp yarattığımız sistemi nasıl suçladığımızdan bahsetmiştim. Bugün ise Yalın’ın Y’si değer’in ne olduğundan bahsedelim. “Kesin yine başka konulara dalacak, yine bizi kandırıyor” demeden önce şimdiden sizi uyarayım. Bu sefer konu başlığıma sadık kalacağım. Şimdi gözlerinizi kapayın bir müşteri olarak bu kelimeyi aklınıza getirdiğiniz an ilk aklınıza ne geliyor şöyle bir düşünün. Bekliyorum. Gözlerinizi açtığınızda çoğunuzun gözü önünde “para” ve/ya altın gibi metaların belirdiğini söylememe gerek yok sanırsam. “Ne materyalistsin Yalın Danışman! Ne paragöz adamsın!” diyenler hiiiç kendini kandırmasın.…

Devamını Oku

İçtiğiniz çay, kullandığınız otomobil, kullandığınız bilgisayar, konuştuğunuz telefon… Elinizdeki tüm ürünlerden bir beklentiniz var. Doğru mu?  Peki beklentilerinizin ne kadarını karşılıyor bu ürünler? Peki ya finansal işlerinizde kullandığınız bankanız veya müşteri hizmetleriyle telefonda ya da internette muhatap olduğunuz mağaza yetkilisi ya da şu an web üzerinden yapmaya çalıştığınız alışveriş sitesi… İstekleriniz doğrultusunda size ne kadar hizmet veriyor? İçtiğiniz çaydan midenizin bulandığı, kullandığınız bilgisayardan cinnet getirdiğiniz, konuştuğunuz telefondan sinir krizi geçirdiğiniz ve hatta servis sağlayıcınıza küfrettiğiniz olmadı mı? Bankaların bekleme sandalyelerinde kitaplar bitirdiğimiz, müşteri hizmetleri telefonlarının başında saatlerce klasik müzik dinlediğimiz, web sitesinden beğendiğimiz ürünü satın alabilmek için kart numaramızı girmekten bilgisayarımızın…

Devamını Oku

Herkese Merhabalar, Sosyal medyadaki patlama ve her geçen gün küçülen dünyada, görüşleri ve değerleri paylaşmak için birebirde verilen eğitim ve danışmanlık faaliyetleri artık ne yazık ki yeterli olmuyor. Böyle bir dünyada insanlarla iletişim kurmanın yolu, telefon ve mail kanallarının ötesinde artık sosyal medyada oluşan takım yapılanmalarından geçiyor. İlgi alanları ortak insanların oluşturduğu gruplar aslında, bahsettiğimiz bu takım ruhunun en büyük ve güçlü göstergelerinden biri. Facebook ve/ya Twitter gibi Sosyal Medya’nın lokomotif kanalları her geçen gün rüştünü biraz daha ispatlarken, göz ardı edilemeyecek bir gerçek de blog sayfalarındaki ve bu sayfaların okunurluğundaki artış… Bugün Türkiye’de Bestseller listelerini zorlayan ve herkesin beğeniyle…

Devamını Oku