2012’de Japonya’ya gidip Toyota Üretim Sistemi‘nin Toyota Way‘in ve Yalın’ın ruhunu yerinde hissettiğim günlerden beri anlatılanların teorisi ile pratiğini daha bir kolay bağdaştırıyor; Yalın’ı bir kültür-bir yaşam tarzı hale getirmenin tam olarak ne anlama geldiğini çok daha iyi anlıyorum. Yaşadığım deneyimlerin ne kadar derin olduğunu 3 yıl önce yazdığım Japonya İzlenimleri yazı dizimi okuyarak da anlayabilirsiniz. TPS’i ve Yalın’ı doğduğu yerde anlamak, yaşanışını her an solumak, ortaya çıktığı fabrikalarda bulunmak; Taiichi Ohno‘nun TPS’i TPS yaptığı Motomachi’de dolaşmak Toyota müzesinde tüm detayları ile tüm boşlukları doldurmak ve tüm bunların yanında Japon kültür ve birikimini deneyimlemek paha biçilemez bir kazanım…
Peki Japonya’ya neden gitmeli? Dilerseniz benim 3 sene önce deneyimlediğim maceraya kısa bir dönüş yapıp neden orada olmanız gerektiğini 10 kısa maddede size aktarayım…
1- GENCHI GEMBUTSU
Yalın’da ilk söylediğimiz özdeyiş ile başlamakta fayda var. Yerinde gidip görmeden, olay yerinde olan biteni inceleyip anlamaya çalışmadan bu işin ruhunu anlamak imkansız. Dolayısıyla, eğer bu işler ilgileniyorsanız, Yalın’ı işletmenize uygulamak istiyorsanız en az 1 kere ama mutlaka 1 kere Japonya’nın (ve özellikle Nagoya’nın) toprağına ayak basmanızda fayda var.
2- KÜLTÜREL TEMELLER
Nagoya Japon Sanayisi ve otomotiv endüstrisinin kalbi. TPS’in kültürel temellerini şehrin her noktasında, her sokağında görmek mümkün. Toyota’nın hakimiyetini hissettirdiği bu şehirde her bir adımınız bir şey öğrenmekle geçecek. Modern yaşamın satır aralarına sinmiş özütülmüş, damıtılmış TPS’in herkesin günlük yaşamının bir parçası haline nasıl geldiğini hayretler içinde göreceksiniz. Fabrikanızda kuramadığınız 5S’i her bir cadde ve sokakta itina ile uygulanmış olarak göreceksiniz.
3- GÖRSEL YÖNETİM
5S bu seviyede olur da görsellik geride mi kalır? Elbette hayır. Görsellik, şekiller, diyagramlar, çizimler, şekil ve renklerle anlatma şehrin her yerine her noktasına sinmiş durumda. Katakana (Japon alfabe türlerinden en bilineni) bilmeseniz de olan biteni çözmek çok da zor değil. Bu kadar görselliğin olduğu, her yerden çizgi film izliyormuşçasına size gülümseyen rengarenk pano resim ve şekillerle dolu görseller sizin yolunuzu bulmanızı da olan biteni anlamanızı da oldukça kolaylaştıracak.
4- İNSANA SAYGI
Turist adamın bile yaşamasının bu kadar kolay olduğu (yemekleri benim gibi severseniz sorun yok tabi :)) bir şehirde İnsana Saygı unsurunun gözetilememesi düşünülebilir mi? Elbette hayır. İnsana saygı, kadına, yaşlıya, engelliye saygı her yerde her noktada… Sadece insan unsuru mu? Kesinlikle hayır, ağaca saygı doğaya saygı, doğal kaynakların kullanımına saygı olarak listeyi kabartabilirim. Saygı kavramı burada gerçek bir iç disiplin unsuru. O yüzden her yerde, her bireyde, her noktada görmek mümkün.
5- TARİHİ VE MANEVİ ALTYAPI
2. Dünya Savaşı’ndan çıkmış, atom bombası yemiş, perperişan olmuş, tüm sanayisi ve altyapısı büyük ölçüde zarar görmüş bir toplum. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, doğal felaketlerden başı kurtulmayan, tsunamiler depremlerle geçen bir hayat… Her bireyin kanıksadığı bir deprem gerçeği ve bununla mücadele etme bilinci… Tüm bu mücadeleci alt yapıyı,Şintoizm ve Budizm ile yoğrulmuş; filmlerden gördüğümüz mütevazı, onurlu, ürkek ve saygılı Japon ruhu ile birleştirdiğinizde derin bir tarihi ve manevi alt yapı çıkıyor karşınıza… İşte TPS’in ve Yalın’ın kökleri buralara uzanıyor. Bu değerlere dokunuyor.
6- GERÇEK TPS RUHU
Yukarıda saydığım tüm unsurlar birleşince gerçek TPS Ruhunu ortaya koyan değerler bir bir ortaya çıkmaya başlıyor. Toyota Üretim Sistemi dediğimiz yapının ciddi bir birikimin ve felsefenin sonucu olduğu; ancak oraya gidip, olan biten görüldüğünde anlaşılıyor. Neden Kiichiro’nun az stokla çalışmak istediği; neden Sakichi Toyoda’nın Jidoka kavramını ortaya attığını anlamak için işin arka planını ve tüm felsefik ve tarihi alt yapısını incelemek gerekiyor. Tüm bunları yoğurduktan sonra sıra bu öğrenilenleri kendi bünyemize entegre etmek kalıyor. Bu da ne yazık ki buraları gidip görmekle mümkün.
7- FARKLI KÜLTÜRLER ORTAK DENEYİMLER
“Adamların ne kültürü, ne dini ne dili ne de yazısı bize uyuyor; bu sistemi kendimize uyarlamak bir yana anlamak bile çok zor!” diyenler ne yazık ki yanılıyorlar. Biz size “Buradaki tüm altyapıyı birebir işletmenize kopyalayın!” demiyoruz. “Kültürel değerlerini taklit edip sistemi firmalarınızda yaşatmaya çalışın!” -ne yazık ki bu şekilde başarılı olacağını sanan şaşkınlar var aramızda 🙂 ise hiç demiyoruz. Bizim bu Japonya deneyimi ile sizden beklentimiz, hangi köklerin neleri doğurduğunu anlamanız ve siz de şirketinizde hangi tür değerleri ön plana çıkarırsanız karşılığında ne alabileceğinizi görmenizi istemekten başka bir şey değil. Siz neden sonuç ilişkisini kurun, işin ruhunu kavrayın yeter! Kültürler farklı olsa da ortak deneyimler her zaman işe yarayacaktır. O yüzden, TPS’in hakkıyla uygulamak için firmanıza atom bombası atmanıza, deprem yaratmanıza lüzum yok.
SON SÖZ
Ben 2012 yılında AOTS bursu ile gitmiştim Japonya’ya… 2010 yılından beri de Yalın Enstitü’nün AOTS’ye göre daha geniş kapsam ve içerikle her yıl düzenleyegeldiği “Study Mission” Adlı program var. Açıkçası programın yönetsel becerilere katkıları, Türkçe çeviri avantajı ve Yalın Enstitü uzmanlarının yanınızda olması düşünüldüğünde böyle bir deneyim benim yaşadığımdan çok daha keyifli ve yararlı olabilir kanaatindeyim.
Sevgiler
Can Yükselen